
Belirlenen noktalardan siz değerli misafirlerimizi aldıktan sonra dolu dolu geçicek bir Avrupa rüyası için rehberimiz eşliğinde büyülü yolculuğumuza başlıyoruz. Gece Kapıkule Sınır Kapısı’nda Gümrük ve Pasaport işlemlerinin ardından Haskova yolunu takiben sabah saatlerinde ilk durağımız olan Sofya’da bir mola veriyor ve Sofya panoramik şehir turunu geçekleştiriyoruz. Gezimizde St. Nedelya Kilisesi, Rus Kilisesi, Rotanda Kilisesi, Aya Sofya Kilisesi, Parlamento, Sofya Üniversitesi, Aleksander Nevski Katedrali Başbakanlık, NDK Ulusal Kültür Sarayı gezilebilecek yerler arasındayken Ulu Önder Atatürk’ün yeniçeri elbisesi giyerek katıldığı balonun yapıldığı, ordu evini de görme fırsatımız oluyor. Gezi sonrası Sırbistan’ın başkenti, Eski Yugoslavya’nın ve önemli Osmanlı eserlerinin bulunduğu Belgrad’a hareket ediyoruz. Varışın ardından yapılacak panoramik şehir turumuzda Kale Meydanı, Askeri Müze, İstanbul Kapı, Saat Kulesi, Damat Ali Paşa Türbesi, Zindan Kapı, Leopoldov Kapı, Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi, Stefan Lazerevic Anıtı, Nebojsa Kulesi, Saborna Kilisesi, Cumhuriyet Meydanı, Terazi Meydanı ve Taş Meydan görülecek yerler arasında bulunuyor. Akşam yemeği için rehberimizden tavsiye alabilirsiniz. Şehir turu sonrası otelimize hareket. Konaklama Belgrad otelimizde.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından yolculuğumuza devam ediyoruz keyifli bir yolculuk sonrası Macaristan’ın başkentine varıyoruz. Orta Avrupa’nın kalbi, doğunun Paris’i, özgürlüğün başkenti gibi tanımlamaları olsa da Budapeşte’ye en yakışan tanım Tuna’nın incisi olsa gerek. Tuna nehrinin hayat verdiği, Buda ve Peşte olarak iki farklı kentin birleşmesiyle oluşuyor Budapeşte. İhtişamlı mimarisi, cıvıl cıvıl sokakları, Osmanlı döneminden kalan kaplıcaları, her biri ayrı güzellikteki köprüleri, kentin her yerini süsleyen heykelleri ve ışıl ışıl gece siluetiyle büyüleyici bir şehir. Romantik ve huzurlu olmasının yanında savaşların ve taşıdığı sosyalizm döneminin izleri yüzünden hüzünlü bir tarafı da var. Yaşadığı olumsuzluklar ve yıkımlardan güçlü bir şekilde çıkmış olan şehir, bugün Avrupa’nın en yüksek enerjili, en dinamik ve en çok ziyaret edilen başkentlerinden biri. Budapeşte şehir turumuza başlıyoruz. Budapeşte’de ilk göreceğimiz yer tüm şehir ve bu güzel şehri ikiye ayıran Tuna Nehri manzaralı Gellert Tepesi. Bu güzel manzaranın tadını çıkarıp fotoğraflarımızı çekildikten sonra Budin Kalesi’ne geçiyoruz. Kaleyi ve Balıkçı Tabyası’nı gezdikten sonra Zincirli Köprü üzerinden şehrin Peşte tarafına geçip keşfe başlıyoruz. Unesco tarafından koruma altına alınan Kahramanlar Meydanı ilk durağımız oluyor. Sonrasında Tuna Nehri kıyısındaki ayakkabıların hüzünlü hikayesini yerinde dinledikten sonra Macaristan Parlamento Binası’nı görüyoruz. Şehir merkezi gezimizi Vaci caddesinde sonlandırıyoruz. Alışveriş için serbest zamanımız başlıyor. Daha sonrasında nehir kenarındaki yapılarının ışıklandırmasıyla ünlü Budapeşte’de, Tuna Nehri’nde tekne turuna katılıyoruz(EKSTRA). Tur sonrası otelimize transfer. Konaklama Budapeşte otelimizde.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Viyana’ya hareket ediyoruz. Yaklaşık 3 saat sürecek olan keyifli bir yolculukla Viyana’ya ulaşıyoruz. Viyana’da ilk noktamız Schönbrunn Sarayı. Her yıl 9 milyona yakın ziyaretçi ağırlayan, Avusturya’nın en çok ziyaret edilen tarihi yapısı olan ve muhteşem bahçelerin arasında yer alan Schönbrunn Sarayı, Avusturya’nın zengin tarihi geçmişini simgeliyor. 1441 odalı sarayın 45 İmparatorluk Dairesi, bahçeleri, hayvanat bahçesi ve Palm House yapısı ziyarete açık. İsmi, ‘Güzel bir bahar’ anlamına gelen Schönbrunn Sarayı, ismini sarayın yakınlarındaki doğal su kaynağından alıyor. Ünlü İmparatoriçe Sisi’nin eşi Franz Josef’in doğduğu ve 86 yaşında ölene kadar yaşadığı saray, yazlık hanedan sarayı olmasına rağmen Maria Theresa başta olmak üzere birçok imparator ve imparatoriçenin Hofburg Sarayı yerine yaz-kış yaşamayı tercih ettiği yer olmuş. Daha sonrasında 1.Viyana’ya geçiyoruz. Mimarisi, müziği ve mutfak kültürü Viyana‘yı turistik anlamda popüler kılan etmenlerden sadece birkaçı. Kenti eşsiz bir tatil destinasyonu haline getiren diğer değerleri tanımak için tarihine ışık tutan müzeleri gezmek ve kültürel zenginliğinin aynası olan festivallere katılmak gerekiyor. Yüzük Caddesi etrafındaki panoramik turumuz esnasında Viyana Opera Binası, Ulusal Tarih Müzesi, Ulusal Doğa Müzesi, Halk Bahçesi Parkı, Hofburg Sarayı, Viyana Meclis Binası, Belediye Binası ve Viyana Teknik Üniversitesi göreceğimiz yerler arasında. Tur sonrası Kartner Caddesi’ni geziyor ve alışveriş yapıyoruz. Kartner Caddesi gezisi esnasında Veba Sütunu, Viyana Dom Katedrali ve Scwedenplatz’ı geziyoruz. Viyana gezimiz sonunda Prag’a hareket ediyoruz. Konaklama Prag otelimizde.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından Prag gezimize başlıyoruz. Prag, Vltava Nehrinin iki yakasında, Bohemya’nın merkezinde yer alıyor. 1000 yıldır Çekya‘nın politik, kültürel ve ekonomik merkezi. Londra, Paris, Roma, Madrid ve Berlin’in ardından Avrupa’nın en çok ziyaret edilen 6. şehri olarak dünyanın en popüler turist merkezlerinden Prag, diğerlerinden daha küçük bir şehir olsa da Arnavut kaldırımlı sokakları ve zaman yolculuğuna davet eden tarihi noktaları ile her daim kalabalık. Bir ismi de ‘Bin Kuleler Şehri’ olan Prag’ın, 1100 yıllık şehir silueti, kenti Avrupa’nın en değerli mücevherlerinden birisi haline getiren sayısız muhteşem kilise çatılarını yükselen eski kulelerden oluşuyor. Baktığınız her yer sapasağlam duran antik Prag Kalesi’ne kontrast oluşturacak şekilde gotik, barok, Rönesans ve yeni sanat stilinde en iyi eserlerle donatılmış durumda. İlk noktamız Prag Kalesi. Prag Kalesi’ni ve kale içerisinde bulunan muazzam mimarisiyle göz dolduran Aziz Vitus Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Sonrasında 2. Dünya Savaşı sırasında Hitler’in bile bombalamaya kıyamadığı Prag kentini keşfimiz devam ediyor. Şehri ikiye ayıran Vltava Nehri üzerindeki en güzel köprüden geçerek Eski Şehir’e doğru hareket ediyoruz. Karl Köprüsü üzerindeki heykelleri yerinde gözlemledikten sonra Astronomik Saat, Tyn Klisesi gibi büyüleyici yapıların bulunduğu Old Town Meydanı’na gidiyoruz. Yüzyıllardır korunan Orta Çağ mimarisini bol bol fotoğraflayarak albümlerimizdeki yerini aldırıyoruz. Akşam serbest zamanımızın ardından gece yolculuğumuz başlıyor. Konaklama Yok
Keyifli bir gece yolculuğumuzun ardından Hollanda’nın başkenti Amsterdam’dayız. Şehri hem gündüzüyle hem de gecesiyle görüp gezecek kadar zamanımız olacak. Önce otelimize yerleşip odamızda Amsterdam için hazırlanıyoruz. Rotamızın en kuzey şehrini keşfe çıkıyoruz. Amsterdam, insanı kendisine hayran bırakacak etkileyici bir mimariye ve eğlenceli bir atmosfere sahip güzel bir şehir. Güzel kelimesi aslında Hollanda’nın başkenti Amsterdam‘ı tarif etmek için biraz basit kalıyor. Çünkü bu şehir sadece önemli turistik yerleriyle gezilip-görülecek bir yer değil aynı zamanda sunduğu özgür atmosferi, güvenli sokakları, nefis kafeleri, eğlenceli gece hayatı ve etkileyici müzeleriyle tam da yaşanılacak bir şehir. Amsterdam’ın en güzel yanı ise herkes için mutlaka yapılacak bir şeylerin olması. Dilerseniz kafanızı dinlemek için etrafta biraz gezebilir, bisikletle dolaşabilir, sanat galerilerini gezebilir veya biraz romantizm yaşayabilirsiniz. Amsterdam’da bunların hepsi var. Amsterdam’daki bisiklet trafiğine dikkat ediyoruz, çünkü bu şehirde en pratik ulaşım bisiklet. Dolayısıyla ciddi bir yoğunluk söz konusu. Gündüzü ayrı, gecesi ayrı güzel bu şehirde bol bol gezip önemli noktaları ziyaret ediyoruz. Dam Meydanı, Amsterdam kanalları, Red Light District, Van Gogh Müzesi, Rijks Müzesi, Vondelpark, Anna’nın Evi, Mademe Tussauds Müzesi ve Heineken’s Experience dolu dolu Amsterdam gezimiz esnasında göreceğimiz yerler. Sonrasında otele hareket. Konaklama Amsterdam otelimizde.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltımız sonrası harekete geçiyor ve Belçika’nın en güzel şehirlerinden biri olan Brüksel’e doğru yol alıyoruz. Yaklaşık 3 Saatlik keyifli bir yolculuğun ardından Belçika’nın başkenti ve gurur kaynağı Brüksel’e ulaşıyoruz. Çikolata ve biraları, dantelleri ve çiçek pazarlarıyla Avrupa‘nın günümüze kadar gelebilmiş önemli orta çağ kentlerinden biri olan kent, gerçek anlamda büyülü bir dünya. Burjuva yaşam, büyüleyici ve harika bir atmosfer ve politika Brüksel’ün eş anlamlarından dersek yanlış olmaz. Unutmayalım ki Belçika çikolatasıyla ünlü bir ülke. Tatlı yiyelim tatlı konuşalım. Brüksel’de göreceğimiz yerler arasında, Grand Palace Hotel De Ville, Manneken Pis ve Mini Europe bulunuyor. Gezimizin ardından Belçika’dan ayrılıyor ve Paris’e hareket ediyoruz. Güzel şehre ulaştığımızda direk otelimize geçiyoruz. Konaklama Paris Otelimizde.
Otelimizde aldığımız kahvaltımızın ardından Paris gezimize başlıyoruz. Büyülenmeye hazır olun. Aşıklar Şehri’ ne, herkesin göz bebeği Eyfel’i dünya modasının gözdesi, dünyanın en çok ziyaret ettiği o görkemli Paris gezimize başlıyoruz. Bu görkemli şehri 324 metre yükseklikten izlemek isteyen katılımcılarımıza eşsiz bir manzara sunuyor Eyfel. Paris gerçekten gözlere hitap eden şehir. Siyahi abilerimizin ilgisi sizleri rahatsız etmesin, selamın aleyküm deyip pazarlığa girebilirsiniz ve burdan bir çok arkadaşınıza çok uygun fiyata Eyfel anahtarlıkları ya da magnet alabilirsiniz, 5 tanesini 1 euroya alan katılımcımız zengindir. Sizler için özel olarak hazırladığımız haritalar elimizde ve zaman serbest zaman, keşfedin bu güzel şehri. Aşıklar köprüsü için Eyfel’e sırtınızı verip nehir kıyısından devam edip sağa doğru yürüyün, evet o güzel köprü dillere destan Aşıklar Köprüsü. Siz de bir kilit asın ve seyahat aşkınızı ölümsüzleştirin. Şimdi size Paris’te gezilecek yerleri söylüyoruz. Her akşam 21:00’dan sonra saat başı yapılan Eyfel ışık şovunu en güzel manzaradan izlemeniz için rehberimizden tüyo alabilirsiniz. Paris’te Gezilecek Önemli Yerler; Louvre Müzesi, Champs-Elysees Bulvarı, Notre Dame Katedrali, Arc de Triomphe (Zafer Takı), Ressamlar Tepesi ve Concorde Meydanı. Dolu dolu geçen bir günün ardından otobüsümüze biniyor ve yolculuğumuza başlıyoruz. Bu geceyi otobüsümüzde yolculukla geçireceğiz.
Gece yolculuğumuzun ardından yeni günde COTE D’AZUR Üçlüsü’nü keşfe başlıyoruz. İlk durağımız Cannes. Çoğumuzun Cannes Film Festivali ile tanıdığı şehir, Fransa’nın en özel kasabalarının başında geliyor. Şehir tarihi dokusu, doğal güzellikleri, limanı ve daha pek çok güzelliği ile Fransa’nın gezilecek yerleriyle ünlü şehirlerinden biri. Merkezin batısında kalan Le Suquet (Eski Şehir) bölgesi şehrin en tarihi ve keyifli sokaklarını barındırıyor. Burada pek çok sanatçıyla ilgili duvar resimleriyle süslenmiş evlerin arasında harika fotoğraflar çekilebilirsiniz. Le Vieux Port; Birbirinden pahalı yatların sıralandığı liman, Cannes gezilecek yerler listesinde size şehrin lüks yanını görme imkanı sunuyor. Burada keyifli zamanlar geçirebileceğiniz pek çok mekan sizleri bekliyor. La Croisette üzerinde bulunan festival binası meşhur Cannes Film Festivali’nin gerçekleştirildiği yer. Burada kim bilir kaç ünlü isim bulunmuş ve o kırmızı halıda yürümüştür. 1949 yılında inşa edilen bina çok fazla mimari ya da tarihi bir öneme sahip değil ancak Cannes’a gelmişken burayı görmeden ve bina önündeki halıda bir hatıra fotoğrafları çekinmeden olmaz. Gezimizin ardından Nice’e hareket. Nice, tüm Côte d’Azur’un bulunduğu bölge olan Alpes-Maritimes’in başkenti. Nice nasıl bir yer derseniz, kime sorduğunuza göre değişir. Dünyada jet sosyetesinin gözde tatil yeri olarak bilinen Nice, Fransızlar arasında da emeklilik yeri olarak anılıyor.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından Akdeniz boyunca yapacağımız yolculukta bizleri muhteşem manzaralar bekliyor. Yolculuğumuz bizleri gezimizin İtalya bölümüne ulaştırıyor. İlk noktamız İtalya denince akla gelen şehirlerden biri olan Pisa. Birbirinden güzel mimarileri ile görenleri kendine hayran bırakan İtalyan şehri Pisa, gezilecek yerleri, tarihi dokusu ve muhteşem atmosferiyle sizlere harika bir gezinin kapılarını aralıyor. Şehrin simgesi haline gelen Pisa Kulesi, 1063 yılında yaptırılan Pisa kentinin Piazza dei Miracoli meydanında yer alan İtalya’nın dünyaca ünlü yapılarından biridir. 56 metre yüksekliğindeki kulenin tepesine 294 basamaklı bir merdivenle çıkılmakta ve turistler bu noktada fotoğraf çektirebilmek için uzun kuyruklar oluşturmaktadır. Temelde düz olarak inşa edilen çan kulesi, yapının yer aldığı toprak elverişsiz olduğu için çökmek yerine eğilmeye başlamış ve bugünkü halini almıştır. Avrupa’da dev bir akım olan Orta Çağ sanatının en önemli merkezi olan Piazza dei Miracoli – Katedral Meydanı, kent merkezinde yer alan 8 bin 87 hektarlık bir alan üzerine kurulu meydandır. Dünyanın en iyi mimari komplekslerinden biri olan meydan, Katolik Kilisesi tarafından da kutsandıktan sonra etrafı dört büyük dini yapı tarafından çevrelenmiştir. Diğer yandan Katedral Meydanı, 1987 yılından beri UNESCO tarafından koruma altına alınan Pissa’nın en ünlü turistik meydanlarından biridir. Roma Katolik Katedraline adanan Pisa Katedrali, Romanesk mimarisinin dikkat çeken örneklerinden birini gözler önüne seriyor. 1092 yılından beri varlığını koruyan dini yapı, İtalya’nın ünlü mimarları Busheto ve Rainaldo tarafından tasarlanmış şehrin en turistik noktalarından biri. Pisa gezimiz sonrası Roma’ya hareket ediyoruz. Roma, antik dönemden bu yana, sadece Avrupa’nın değil dünyanın merkezinde olmayı başarmış şehirlerden birisi. Roma İmparatorluğuna başkentlik yapmış bu şehir bugün Avrupa kültürünün merkezleri arasında yer alıyor. Rönesans başyapıtları, modern mimari ve yapıların her birinin ahenkle dağıldığı şehrin tarih kokan daracık sokaklarında herkese hitap edecek sürprizler bulabiliyorsunuz. Tiber Irmağı üzerinde yedi tepe üzerine kurulmuş Roma, şüphesiz dünyanın en özel şehirlerinden biri. 3000 yıllık tarihi, Ortaçağ, Barok ve Rönesans izleriyle yaşayan cıvıl cıvıl meydanları, ihtişamından ödün vermeyen dünyaca ünlü yapılarıyla hem Avrupa’nın hem de dünyanın en çok ziyaret edilen kentlerinden biri Roma. Roma denince akla ilk olarak Colleseum gelir. Şehirdeki ilk gezeceğimiz nokta da Colleseum oluyor. MS 80 yılında tamamlanmış ve 55 bin kişilik bu ihtişamlı yapıyı muhteşem ışıklandırmasıyla gördükten sonra serbest zamanın ardından otele hareket. Konaklama Roma otelimizde.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından Vatikan’a hareket ediyoruz. Avrupa’nın en küçük ülkesi Vatikan’a hoş geldiniz! San Pietro Meydanı’na hareket ediyoruz ve Hristiyanlığın Merkezi’ni keşfe başlıyoruz. Vatikan ya da resmi ismi ile Vatikan Şehir Devleti, İtalya’nın Roma şehrinde, Hristiyanlık dininin Katolik mezhebinin yönetim merkezi. Bir yandan da dünyanın metrekare başına en çok turist düşen kenti. Roma’nın içinde, yüksek duvarlarla çevrili Vatikan dünyanın en değerli müzelerine ve sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Katoliklerin dini merkezi olan Vatikan, Aziz Petrus Meydanı, Aziz Petrus Bazilikası her biri sanat eseri olan Vatikan Müzeleri ve Vatikan Bahçeleriyle her santimetre karesi sanatla, sanatçılarla yoğurulmuş özel bir bölge. İsviçreli Muhafızlar Kıtası olarak da bilinen geleneksel muhafızlardan oluşan 100 kişilik küçük bir orduyla korunuyor. Aziz Petrus Meydanı ve Aziz Petrus Bazilikası Vatikan’da göreceğimiz önemli noktalardan. Aziz Petrus Bazilikası, İsa’nın havarilerinden Petrus’un gömülü olduğuna inanılan yerde, 1506 ile 1626 yılları arasında inşa edilmiş ve onun adı verilmiş. Michelangelo’nun çarmıha gerilen İsa’nın cansız bedeninin annesi Meryem’in kollarında yatmakta olduğu önemli heykel ilk şapelde yer alıyor. Sonrasında Roma şehir gezimize devam ediyoruz. Roma’nın 7 tepesinden birin olan Palatino Tepesi üzerine kurulu Roma Forumu da Kolezyum’a yakın. Burayı görünce Roma neden açık hava müzesi olarak anılıyor kolayca anlaşılıyor. Orijinal ismi Forum Romanum olan bu yer antik Roma medeniyetinin yükseldiği yer. Antik Roma döneminin şehir merkezi olan Roman Forum, adaletin sağlandığı ve ticari faaliyetlerin yürütüldüğü, siyasi, ekonomik ve dini işlerin karara bağlandığı, kısacası devlet işlerinin toplu olarak yerine getirildiği kompleks bir yapı. Roma Forumu’nun büyüyüp gelişmeye başlamasının hikayesi aslında 3000 yıl öncesine dayanıyor. Venedik Meydanı anlamına gelen Piazza Venezia, şehrin en ünlü meydanlarından biri. Meydanın ortasındaki devasa bir anıt var. Çevresinde birçok restoran ve kafenin bulunduğu, oldukça kalabalık ve canlı olan meydanın sağındaki cadde üzerinde St. Maria Maggiore Bazilikası yer alıyor. Özellikle geceleri ışıklandırmalar eşliğinde ayrı bir cazibeye sahip olan meydana gece turlarıyla turist grupları geliyor. İtalya’ya gidenler işin olmazsa olmaz bir yer var; meşhur mu meşhur barok tarzı çeşme Fontana Di Trevi veya bizdeki adıyla Aşk Çeşmesi. Buraya gelen herkes Roma’ya yeniden gelmek için sırtını çeşmeye dönüp sağ eliyle sol omuzunun üstünden çeşmeye para atıyor. İnanca göre çeşmeye bir bozuk para atmanın bir gün Roma’ya dönüleceğine, iki tane bozuk para atmanın Romalı güzel bir kıza aşık olunacağına, üç tane bozuk para atmanın ise Roma’da birisi ile evleneceğine işaret ettiğine inanılıyor. Roma’ya gelen hemen her turistin gidip basamaklarında oturup dinlendiği ve meydanı izlediği İspanyol Merdivenleri diğer noktamız. Fransa Kralı himayesinde bulunan Trinita dei Monti Kilisesi ile İspanyol Meydanı’nı birbirine bağlamak amacıyla inşa edilmiş. Roma döneminden Roma’ya miras kalan bir diğer görkemli mimari yapı ise Pantheon. Tanrıların Tapınağı olarak adlandırıyor. Tanrılara şükretmek için Augustus’un damadı Agrippa tarafından yaptırılmış. Tam 43 metrelik kubbesiyle bir mimari şaheser. Roma’nın en büyük meydanlarından biri olan Popolo Meydanı (Piazza del Popolo) şehrin kuzey girişinde bulunuyor. Orijinal şeklini Fransız asıllı Romalı mimar Giuseppe Valadier 1809–1816 arasında vermiş. Avrupa’nın da en güzel meydanları arasında sayılan meydan adını Santa Maria del Popolo Bazilikasından alıyor ve ‘Halk Meydanı’ anlamına geliyor. Meydanı Neptün Çeşmesi ve Obelisk Çeşmesi süslüyor. Dolu dolu geçen bir Roma gününün ardından serbest zaman ve sonrasında otele hareket. Konaklama Roma otelimizde.
Otelimizde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından Floransa’ya hareket ediyoruz. 3 saatlik keyifli yolculuğumuzun ardından Floransa’da ilk noktamız Michelangelo Tepesi. Tüm Floransa’yı manzaramıza sunan bu muhteşem yerde vereceğimiz fotoğraf molasının ardından şehir merkezine hareket. Vecchio Köprüsü ve üzerinde bulunan dükkanları geziyor sonra Signoria Meydanı’na geçiyoruz. Neptün Çeşmesi, Medusa Başlı Perseus Heykeli, Michelangelo tarafından yapılan Davut Heykeli’nin replikası bu meydanda bulunuyor. Ayrıca Floransa’nın en ikonik yapılarından biri olan Vecchio Sarayı da bu meydanda yer alıyor. Ardından katedrali daha yakından göreceğimiz Duomo Meydanı’na hareket ediyoruz. Gezilerimizin ardından serbest zamanımız başlıyor. Ardından rehberimizin belirleyeceği yer ve saatte buluşup Venedik’e hareket ediyoruz. Venedik gezimize başlıyoruz. Venedik’e gidebilmek için liman yakınlarında otoparkta otobüsümüzden iniyor ve bizleri San Marco Meydanı’na ulaştıracak olan vapuretto’ya biniyoruz(ekstra). Tekne yolcuğumuz sonrası Venedik’i keşfe başlıyoruz. Meydana varışımızla birlikte Venedik gezimiz başlıyor. Meydanda bulunan San Marco Kilisesi ve Dükler Sarayı gezilecek ilk noktalarımız. Dileyen misafirlerimiz bu güzel şehri gondol turu(ekstra) ile taçlandırarak kanallar içerisinde gezebilir. Büyük Kanal üzerinde bulunan Rialto köprüsü önünde kartpostallık fotoğraflar çekinebilir ve hediyelik alışverişi yapabilirsiniz. Venedik gezimiz sonrası otelimize hareket. Konaklama Venedik otelimizde.
Otelimizde alacağımız sabah kaltımızıın ardından Avrupa’nın en yeşil başkenti olma özelliğini taşıyan Lübliyana’ya hareket ediyoruz. Gezimiz esnasında Üçlü Köprü, Preseren Meydanı ve Ejderha Köprüsü göreceğimiz noktalar oluyor. Gezilerin ardından hediyelik alışverişi için serbest zaman. Rehberimizin belirlediği yer ve saatte buluştuktan sonra Zagreb’e hareket. Hırvatistan’ın başkentine hoş geldiniz. Zagreb gezimiz esnasında Dolac Pazarı, St Mark Kilisesi, ve şehrin en önemli yapılarından Zagreb Katedrali’ni ziyaret ediyoruz. Ardından otobüsümüze biniyor ve gece yolculuğuna başlıyoruz.
Sabah saatlerinde Ege’nin en önemli liman kentlerinden biri olan Selanik' e ulaşıyoruz. Bu şehirde ilk ziyaret noktamız Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dünyaya gözlerini açtığı ev. Atamızın anısına saygılarımızı sunduktan sonra Kordon’a hareket. Beyaz Kule, Aristotelus Meydanı, Galerius Kemeri göreceğimiz yerler arasında. dönüş yolculuğumuz öncesi kendimizi egenin muhteşem sularına bırakıyoruz. Kültür, tarih ve bol eğlence dolu turumuzun son gününü kum, güneş ve denizle taçlandırıyoruz. Deniz keyfinin ardından Kavala’ya hareket. Meşhur Kavala Kurabiyesi’ni tadıyor ve hediyelik alışverişi yapıyoruz. Ardından deniz kenarında yiyeceğimiz akşam yemeği’nin(ekstra) ardından İpsala Sınır Kapısı’na hareket ediyoruz. Gece ve dönüş yolculuğu.
Yeni günün ilk saatlerinde Türkiye’ye giriş yapıyor, sabaha karşı İstanbul’a misafirlerimizi bırakıp güzel Şehrimiz İzmir' e yolculuğumuza devam ediyoruz. Şehrimize ulaştığımızda sizlerden başka bir GEZENTİ TURİZM organizasyonunda buluşmak dileğiyle vedalaşıyoruz.
Tüm Turlar için Genel Bilgiler:
1-Katılımcılar, araca bindikleri noktada bırakılır. Ayrıca farklı noktalarda duraklama/yolcu indirme yapılmamaktadır. Turlarımızın başlangıç ve bitiş saatleri toplu taşıma saatleri ile denk gelmeyebilir. Tüm planlarınızı buna göre yapmanızı tavsiye ederiz. Site de yazan saatler tamamen bilgilendirme amaçlı olup kesin buluşma saati ve noktası, rehber bilgisi turdan önce SMS ile tarafınıza gönderilecektir. Turdan önce bu bilgi ulaşmaz ise ofisimizle iletişime geçiniz.
2-Turlarda, hava, yol ve olağanüstü durumlardan ötürü değişiklik yapma hakkı, acentemizde saklıdır.
3-Tur sırasında unutulan/kaybolan/çalınan eşyalardan acentemiz kesinlikle sorumlu tutulamaz.
4- Turlarımız da araçlar kişi sayısına göre tedarik edilmektedir.
5-Yerel otoriteler tarafından gezilmesine/gidilmesine herhangi bir sebeple izin verilmeyen gezi veya turlar yapılmaz. Bu gezi veya turların yapılamamasından acentemiz sorumlu tutulamaz.
6-Turun gerçekleştirilmesi için yeterli katılımcıya ulaşılamadığı takdirde, asgari 2 gün önce haber vermek şartıyla, acentemiz turu iptal etme hakkına sahiptir.
7-Çocuk indirimi, 12 yaşını doldurmamış çocuk katılımcılar için, 2 yetişkin ile birlikte konaklamak kaydı ile geçerlidir.
8-İzmir Gezenti Turizm, aynı standartlar da olmak şartı ile oteller de değişiklik yapma hakkına sahiptir.
9-Hangi oda da kalacağınızı İzmir Gezenti Turizm’ın belirleme imkânı yoktur. Odaları kalacağınız oteller belirlemektedir.
10-Oteller de özellikle 3 kişilik odalar da 3. Yatak standart yatak olmayabilir. Ek yatak olarak, açılır yatak verilebilir.
11-Turlarımızda zorunlu seyahat sigortası yapılmaktadır. Doğum tarihi ve T.C. kimlik numarası ibrazı zorunludur. Acentemiz bu bilgileri teyit etmekle yükümlü değildir.
12-Öngörülmesi mümkün olmayan sebeplerden (hava, yol, ziyaret yerlerindeki yoğunluk vb.) veya rehberimizin belirlediği saatlere misafirlerin uymamaları sebebiyle, tur programında belirtilmiş olmasına rağmen, yapılamayan gezilerden acentemiz sorumlu değildir.
13-Rehberimiz gerekli gördüğü durumlarda; programda her türlü değişikliği yapma hakkına sahiptir.
14-Bölge yoğun olduğu Bayram gibi dönemler de sitede belirtilen otellerden farklı oteller de ve grup bölünmüş olarak konaklama yapabilir. Yoğunluktan dolayı gezilemeyen/gidilemeyen güzergahlardan acentemiz sorumlu tutulamaz.
15-Yapılan görüşmeler de sözlü beyanlar esas alınmayacaktır. Tur programında yazan detaylar ve sizin mail yolu ile talepleriniz esas alınacaktır.
16-Katılımcıların bu bilgileri okudukları ve kabul ettikleri paket tur sözleşmesinde yazmakta olup, web sitesi güncellemelerini tüketici takip etmekle yükümlüdür. Web sitesi ve paket tur sözleşmesi ayrılmaz bir parçadır.
17-Mevsimsel değişiklikler, yol çalışmaları, hava şartları, sizin hizmet alınımızdan önceki hizmette oluşan otel memnuniyetsizliklerine göre İzmir Gezenti Turizm web sitesinde yer alan tur programında, içerikler de değişiklik yapabilir. En son yayınlanan sirkü, bir öncekini geçersiz kılar.
6 Gece Konaklama
01.07.2025
329,00 €